Connect with us

Art

ELVIS Yasası: Yapay Zeka Düzenlemesine Yeni Bir Adım

Görsel ve işitsel yapay zeka teknolojileri hızla gelişirken, bu teknolojilerin etik ve yasal boyutları da giderek daha fazla tartışılmaya başlandı.

Published

on

Görsel ve işitsel yapay zeka teknolojileri hızla gelişirken, bu teknolojilerin etik ve yasal boyutları da giderek daha fazla tartışılmaya başlandı. Özellikle ünlü kişilerin görüntülerinin ve seslerinin izinsiz kullanımı, hem sanat camiası hem de teknoloji dünyası için önemli bir endişe kaynağı.

ELVIS Yasası Nedir?

Tennessee Valisi Bill Lee, müzisyenleri yetkisiz yapay zeka sahteciliği ve ses klonlamalarından korumak amacıyla Perşembe günü ELVIS Yasasını imzaladı .

ünlü kişilerin görüntülerinin ve seslerinin izinsiz bir şekilde yapay zeka ve deepfake teknolojileri kullanılarak çoğaltılmasını ve ticari amaçlarla kullanılmasını yasaklamayı hedefleyen yasa, adını Tennessee’ye derin köklerle bağlı ve dünya çapında tanınan bir ikon olan Elvis Presley’den alıyor.

Yasanın temel amacı, yapay zeka teknolojilerinin ünlü kişilerin kimlik haklarını ihlal etmesini engellemek ve bu hakların yasal çerçevede korunmasını sağlamak.

Yasanın İçeriği ve Kapsamında:

Ünlülerin ölümünden sonra bile kimlik haklarının korunmasını, isimlerinin, görüntülerinin ve seslerinin izinsiz kullanılmasını engelliyor. Özellikle yapay zeka teknolojileriyle oluşturulan sahte içeriklerin izinsiz olarak ticari amaçlarla kullanılmasını önlemeyi amaçlıyor.

Son yıllarda sanat ve medya endüstrisinde devrim niteliğinde gelişmeler kaydeden yapay zeka, etik sorunlar ve yasal zorlukları da beraberinde getirdi. Özellikle deepfake teknolojileri, ünlülerin görüntülerini ve seslerini taklit ederek gerçek ve sahte arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor ve hem sanatçılar hem de tüketiciler için çeşitli riskler doğuruyor.

Geçtiğimiz ay gerçekleşen Tom Hanks örneği de bu risklere yakın bir örnek.

Yapay zeka geliştiricileri ve tüketiciler için önemli bir dönüm noktası olan bu yasanın etkilerini hep birlikte göreceğiz. ArtdictatorMag olarak, bu tür yasal gelişmeleri ve teknolojinin sanat dünyasına etkilerini yakından takip etmeye devam ediyoruz. Sizce, Yaratıcılığın sınırları nerede başlar, nerede biter? Bu konudaki düşüncelerinizi ve sorularınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!

Continue Reading

Art

2024 Golden Nica “AI in Art” Ödülü Paulo Trillo’nun oldu

AI in Art Ödülü’nü kazananı “The Hardest Part”

Published

on

Washed Out “The Hardest Part”

2024 AI in Art Ödülü’nü kazanan “The Hardest Part” müzik videosu, ortaokuldan başlayan ve öteki dünyaya kadar uzanan bir çiftin hikayesini anlatıyor. Proje, OpenAI’nin SORA metin-video modeliyle tamamen yapay zeka tarafından üretilmiş ilk video olma özelliğini taşıyor.

Paulo Trillo’nun (ABD) Tanıtım Yazısı:

Washed Out’un “The Hardest Part” adlı parçası için hazırladığım müzik videosu, kaybedilen bir aşktan sonra yola devam etme temasını işlerken, bu temayı eşsiz bir şekilde yansıtmayı amaçladım. Video, 80’lerin başında tanışan genç bir çiftin birkaç on yıla yayılan ilişkisini takip ediyor. Onların büyümesini, değişimlerden geçmesini, birlikte büyümesini, aşık olmasını ve hayatın beklenmedik zorluklarıyla yüzleşmesini izliyoruz.

Bu proje, zaman ve mekan içinde imkansız şekillerde dolaşarak oldukça iddialı bir girişimdi. Aşık bir çifti takip eden zaman içinde sonsuz bir yakınlaştırma fikri, yaklaşık 10 yıl önce aklıma geldi, ancak bir müzik videosu için fazla iddialı olduğunu düşündüğümden vazgeçtim. Yaşlanan karakterler, birçok mekan ve zaman dilimi ve görsel efektler nedeniyle, bir müzik videosu bütçesi için mümkün görünmüyordu. Yapay Zeka, bu fikirleri mezardan çıkarıp onlara yeni bir hayat vermeme imkan tanıdı.

SORA veya başka bir AI aracıyla çalışırken, kendi bakış açınızı ve tonunuzu korumak önemli. Bir filme formalistik kurallar veya stilistik sınırlamalar koymak, bu tonu tanımlamaya yardımcı oluyor. Makinenin estetiğe veya detaylardaki tercihlere hükmetmesine izin vermemek kolay değil, Yapay zeka ile çalışmak, kaosu kontrol altına almakla ilgili fakat tüm filmi kontrollü yapabilmek tam bir kaos.

Deneme, Yanılma ve Yaratıcı Süreç

Son ürüne ulaşmak için birçok deneme ve yanılmayla geçen bu süreçte, klipleri ürettim, bir sıraya dizdim, neyin işe yaradığını ve neyin yaramadığını gördüm. Sonra daha fazla klip üreterek “ön prodüksiyon” ile “post prodüksiyon” arasında akıcı bir geri dönüş sağladım. Yaklaşık 700 klip ürettim ve bunları 55’e düşürdüm; her çekim 15 ila 20 saniye arasındaydı. Bu yüzden toplamda yaklaşık 230 dakikalık görüntü 4 dakikaya indirildi.

Yeni Teknolojilerle Geleceği Şekillendirmek

Bu projenin, türünün ilk örneği olması heyecan verici olsa da, umarım teknoloji dışında da bir değeri vardır. Artık iddialı fikirleri hayata geçirme ve eski fikirleri diriltme yeteneğine sahibiz. Bu, sinemayı sürreal ve tuhaf yeni alanlara itmek için bir fırsat sunuyor. Yapay zeka teknolojisi sayesinde, daha önce yaratamayacağım bir şeyi yaratmak, iddialı bir fikri gerçekleştirmek ve bunu hem tanıdık hem de tamamen yeni bir şekilde hayata geçirmek mümkün oldu. Ancak uzun vadeli değişikliklerle de karşı karşıyayız. Modellerin çalıntı verilerle inşa edildiğine dair geçerli eleştiriler olduğu kadar, Yapay zeka’nın yaratıcı endüstriler üzerindeki etkisi de göz ardı edilemez.

AI’nin geleneksel film yapım sürecine tamamlayıcı bir araç olarak görülmesi gerektiğine inanıyorum, insan tarafından yönetilen yaratıcılığı artırmak yerine onu değiştirmek için değil. Bu teknolojilerin şeffaf ve etik bir şekilde geliştirilmesi, sürdürülebilir bir yol oluşturmada kritik öneme sahip.

Continue Reading

Trending